‘The Leather Age – Anatolia ∞’ dünya turunda

Spread the love

deriDeri Tanıtım Grubu (DTG) ve tasarımcı Hatice Gökçe’nin hayata geçirdiği ‘The Leather Age – Anatolia ∞’ projesi Pekin ve İstanbul Modern’de gerçekleştirilen lansmandan sonra dünyaya açılmaya devam ediyor.

 

Deri Tanıtım Grubu’nun desteğiyle yola çıkan ve 8 medeniyetten hareketle, kadın ve erkek olmak üzere toplam 16 tasarımdan oluşan The Leather Age – Anatolia ∞, Çin’in en büyük ve en önemli deri ticaret fuarı “ACLE All China Leather Exhibition” fuarında sergilenecek. 1998 yılından beri düzenlenen sektörün en önemli alıcılarıyla satıcılarını buluşturan fuar; deri, bileşenleri ve aksesuarları, üretim ekipmanları ve araçları, makine ve teknoloji ve iş hizmet leri gibi büyük bir çeşitlilik sunuyor. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (EDMİB) ve Deri Tanıtım Grubu’nun (DTG) 32 Türk deri firması birlikte katılacağı fuara Hatice Gökçe Deri Tanıtım Grubu’nun standında The Leather Age – Anatolia ∞ projesiyle yer alacak. Deri Tanıtım Grubu Başkanı Erdal Matraş’ın da yaptığı açıklamaya göre, Ulusal ve Uluslararası kamuoyu nezdinde Türk derisinin marka algısını güçlendirmek ve Türkiye’nin deri ihracatını artırmak amacıyla DTG, ilgili faaliyetlerini ve desteklerini sürdürmeye devam edecek görünüyor. Hitit, Lidya, Arzawa, Frig, İyon, Urartu, Asur ve Troya gibi bu topraklar üzerinde yaşamış sekiz medeniyetin yansımalarını deri yüzeyinde tekrar zamanımıza taşıyan ve uzun bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkan “The Leather Age – Anatolia ∞” projesi geçmişin bilgisiyle günümüze ve geleceğe dair organik bağ kuruyor.
Sadece tasarımların yaratım sürecine değil, bilgi toplamaktan şehir kültürüne kadar çeşitli süreçlere dair dokümanların arşivlendiği projede, Hatice Gökçe Anadolu Medeniyetleri Kütüphanesi’nde geçirdiği araştırma sürecinden, deri yüzeylerinin işlendiği tarihi deri atölyelerine kadar tüm sürecin seceresini tasarımlarına yansıttı. Tüm dokuları özel ışık ve sergileme teknikleriyle deriye aktarıldığı ve derinin bir ayna gibi kullanıldığı ve işlenmiş her bir deri yüzeyindeki ayrıntıları görünebilir kılmak isteyen Hatice Gökçe, “tasarımlarla zaman geçirilebilmesi için” deri2böylesi bir tercihe giriştiğini söylüyor. “Anı doldurma” hissiyle hareket ettiğini belirten Gökçe, tasarımların oluşum sürecinde gösterdiği konsantrasyon ve dikkati, tasarımları insanlar karşısına çıkarırken de devam ettirmek istiyor. Kendi moda tarihi içerisinde irdelediği beden, kimlik ve teslimiyet gibi kavramları, bu sefer bu topraklara ait antropolojik bir okuma ile birleştiren Gökçe, gerek içerikte, gerekse tasarımları değerlendirme süresince elini taşın altına koyuyor. Birincil amacı “giyilebilirlik” olmayan ve mevcut modanın ticari kaygılarından uzak, tasarım sürecini derinleştiren ve yücelten bir proje olarak ortaya çıkıyor.