Türkiye’nin yıldızları daha da parlayacak

Spread the love

05Marka ekonomisi ve Türkiye’nin markalı ekonomiye dönüşümü stratejisinin vazgeçilmez olduğunu belirten Sami Kariyo, “2015 yılı sonunda BMD üyesi markaların yurtdışı satış noktası sayısının 3 bin 750’ye ulaşacağını öngörüyoruz.

BMD markaları açısından özellikle önem taşıyan hazır giyim ve konfeksiyonda markalı ihracat, 2014 yılında yaklaşık 3,2 milyar dolara çıktı. Gelecek 10 yılda Türkiye olarak Türk markalarının büyük yürüyüşüne tanıklık edeceğiz” dedi. Türkiye’nin önemli markalarını çatısı altında toplayan Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), 33 kişiye çıkarılan yeni yönetim kuruluyla çok daha büyük ve güçlü etkinliklere imza atmaya hazırlanıyor.

33 markayla güçlenen yeni yönetim kurulu ile basın toplantısı düzenleyen BMD Başkanı Sami Kariyo, her yıl Türkiye ortalamasının birkaç kat üzerinde büyüyen organize perakendenin yeni rotasının çizdiklerini belirterek, Türkiye’nin gelecek 10 yılda “büyük marka yürüyüşüne” tanıklık edeceğini söyledi.

Sami Kariyo, BMD üyesi markaların hikayelerinin Türkiye’nin ekonomik gelişiminin de hikayesi olduğunu vurgulayarak, marka ekonomisi ve Türkiye’nin markalı ekonomiye dönüşümü stratejisinin kendileri açısından vazgeçilmez olduğunu ifade etti. Türkiye’nin ekonomik olarak daha da güçlenmesinin ana koşulunun markalı üretim ve markalı ihracat olduğuna vurgu yapan Kariyo konuşmasında şu noktalara değindi:  “Türk Malı”ndan “Türk Markası” sürecine giden yolda hızla hareket etmek zorundayız.  Bu nedenle marka ekonomisi ve Türkiye’nin markalı ekonomiye dönüşümü stratejisi bizim açımızdan vazgeçilmezdir. Türkiye’nin ekonomik olarak daha da güçlenmesinin ana koşulunun markalı üretim ve markalı ihracat olduğuna inanıyoruz. Hala bir üretim ülkesi olarak bilinen Türkiye’nin katma değeri yüksek üretime yönelmesinin, üretime değer katarak marka ve markalı ürün ihraç etmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Marka ekonomisinin gereklerinden biri olarak, İstanbul’un modanın ve markaların merkezi olması, aynı zamanda da bir alışveriş destinasyonuna dönüşmesi sürecinde İstanbul Shopping Fest etkinliğine büyük önem veriyoruz.”

İLK DURAĞIMIZ POLONYA

Marka ekonomisinin ve markalaşmanın bir diğer gereği olduğunu düşündüğümüz yurtdışında büyüme ve uluslararası alanda rekabetçi olma konularına da özel bir önem veriyoruz. BMD’nin kuruluşundan sonraki süreçte gerçekleştirilen uluslararası faaliyetler, geçtiğimiz 5 yıllık dönemde kurumsallaştı. 2011 yılında hazırladığımız 22 ülkeyi kapsayan hedef pazarlar raporumuz üyelerimize yol gösterici oldu. Bu dönem bu etkinlikler sürecek. Yakın bir etkinlik olarak, 12 Nisan’da Polonya’ya bir Pazar araştırması ziyaretine gideceğiz. Markalarımızın geçecekleri yollarda karşılaşacakları engelleri önceden belirlemek, hedef pazarlara giderek markalarımızı bekleyen fırsatları ve tehditleri gözlemlemek, konunun uzmanlarını bir araya getirerek markalarımıza yol gösterici olmayı amaçlıyoruz. Bugün 84 BMD markasının 90 ülkede Aralık 2014 itibariyle 2 bin 951 satış noktası bulunmaktadır. 2015 yılında BMD üyesi markaların yurtdışı satış noktası sayısının 3 bin 750’ye ulaşacağını öngörüyoruz. BMD markaları açısından özellikle önem taşıyan hazır giyim ve konfeksiyonda markalı ihracat, 2014 yılında yaklaşık 3,2 milyar dolara çıktı. Gelecek 10 yılda Türkiye olarak Türk markalarının büyük yürüyüşüne tanıklık edeceğiz.”

KUR BASKISI CİDDİ SIKINTI YARATIYOR

BMD Başkanı Sami Kariyo, öncelikli gündem maddelerinden bir diğerinin ise sık sık karşılaştıkları kur baskısı olduğunu belirterek “Bu husus, markaların önündeki en büyük tehditler arasında yer alıyor” dedi. Kariyo,  kurların ciddi bir maliyet baskısı yarattığını, karlılığı sürdürebilir kılmakta zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Sami Kariyo, markaların büyümelerinin ve rekabette güçlü biçimde yer almalarının önkoşullarından birinin maliyetlerini kesin ve gerçekçi biçimde hesaplayarak, daha büyük yatırımlara, daha yüksek istihdama ve tüketiciye daha avantajlı fiyatlar sunmaya olanak yaratacak bir yapıya kavuşmaları olduğunu aktardı.

AVM’LERLE İŞ ORTAKLIĞIMIZI KUVVETLENDİREREK MÜŞTERİ ODAKLI BÜYÜYECEĞİZ

AVM’lerle İlişkiler Çalışma Grubu’nda, is fırsatlarını AVM’lerle diyalog yoluyla ve karşılıklı anlayış çerçevesinde yöneteceklerinin altını çizen Kariyo, “Bu zor dönemde önemli olan herkesin kazanmasını kolaylaştıracak önlemleri alabilmektir. Her şeyden önce derdimiz tüketicinin kazanması, ardından paydaşlarımızın kazanması ve sonunda sektörümüzün kazanması. Bunu 3 kere kazanmak, 3 misli kazanmak olarak adlandırıyoruz. Bir yandan su an içinden geçtiğimiz dalgalı dönemi atlatmak üzere, sektörümüzdeki uzlaşmacı ve paylaşımcı kültürü öne çıkararak, yaşanan sıkıntılara ortak çözüm bulma konusunda alışveriş merkezleriyle işbirliği yaparken, diğer yandan da markalarımıza bu alanda destek sağlamak üzere kira/ciro endeksi çalışmasını kullanacağız. Amacımız, markalarımıza, bütçelerinin önemli bir kalemini oluşturan kira konusunda güncel veri sağlamak ve geleceğe yönelik yatırım planlamalarını daha sağlam temellere oturtabilmelerini kolaylaştırmak” dedi.