“Üreten ülke olmalıyız, milli ekonomiyi kurmalıyız, ürettiğimizi, pahalıya satmalıyız” ilkesiyle dört yıldır her ay bir etkinlik düzenleyen Tekstil Araştırmaları Derneği “İpek” etkinliğini Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan tarihi Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’nde yaptı.
Merkezin Müdürü olan Tekstil Mühendisi Yunus Emre Akyol, tasarım merkezinin kuruluş öyküsünü, neler yapıldığını ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin ipekçiliği geliştirmek için yaptığı çalışmaları anlattı. Bir zamanlar çok sayıda ipek fabrikasının bulunduğu tarihi bir semtte eski bir ipek fabrikasından dönüştürülen tasarım merkezinde iki yüz yıldır ipekçilikle uğraşan Ünal ailesinden Mehmet Ünal kozadan halıya ipeğin öyküsünü anlattı. İpek böceğinin Çin’de başladığını, buradan binlerce yıl süren bir yolculuktan sonra Hindistan’a ve Türkistan’a ulaştığını, Türkler tarafından İran’a getirildiğini söyledi. “İpek böceği tohumlarının iki rahip tarafından bir baston içerisinde Doğu Roma’ya, yani İstanbul’a getirildiği” efsanesinin gerçeği yansıtmadığını, ipek böceği tohumlarının bu kadar uzun yola dayanamayacağını söyledi. İpekçiliği Horasan, İran ve Anadolu’ya yayanların Oğuzların Kayı boyu olduğunu, Kayı boyunun yerleşim alanlarında koza yetiştirildiğini dile getirdi. Ünal, kozanın nasıl yetiştirildiğini, böceklerin nasıl yetiştirildiğini, ipliğin nasıl çekildiğini, büküm ve kurutma aşamalarını tepe mancınığı çalıştırarak, devdahın ne yaptığını anlattı. Ünal, daha sonra ipek halının nasıl dokunduğunu tasarım merkezindeki dokunan ve dokunmakta olan halıları göstererek bilgi verdi. Tekstil Araştırmaları Derneği Başkanı Ekrem Hayri Peker, İpek yollarını, Türkistan’da kurulan Türk imparatorluklarının ipek ticaretini kontrol etmek için kurulduğunu, Doğu Roma İmparatorluğu’na ipek satmak isteyen Göktürkler, İstanbul’a elçi gönderdiğini ve beraber İran’a karşı savaştıklarını söyledi.