Su, tüketim ve değerler

Spread the love

Geçenlerde okuduğum bir Dünya Gazetesi haberinde şöyle bir benzetme vardı: Dünya’daki tüm sular beş litrelik bir kabın içinde olsa, bunun içindeki içilebilir tatlı su ancak bir yemek kaşığı kadardır.

Bu bilginin yanına bir pamuklu tişört üretmek için 2.500 litre su (tarladan, mağazaya kadar) harcandığı bilgisini de koyarsak durumu şöyle formüle edebiliriz:

1 tişört için harcanan su = 2.500 litre

2.500 litre su = 131 damacana su

131 damacana su * 10 TL = 1.310 TL

1 tişört = 1.310 TL sonucuna varırız.

Matematik böyle söylüyor ama marjinal markalar hariç olmak üzere bir tişört 5 ile 50 TL arasında kolayca satın alınabiliyor.

Bir başka örnekleme yapalım. Uzmanlar günde en az iki litre su içmemizi önerir. Bu durumda 2500 litre su bir kişiye 1250 gün, yani üç seneden fazla yeter. Yani üç-beş defa giyilip sonra toz bezi yapılan basit bir giysi için harcanan yaşamsal sıvının miktarına bir bakın. Üç gün susuz kalırsak ölürüz. Su mu, yoksa gardıropta rengini, modelini hatırlamadığımız bir tişört mü? Yine son zamanlarda okuduğum bir yazı Prens Charles’in 50 yıldır aynı giysileri giydiğinden bahsediyordu. Aşağıda linkini verdiğim yazıda Prens’in şu sözleri çok etkileyici:

Bir şeyi üretirken Dünya’ya verdiğimiz zararı göz ardı etmemeyi çok önemsiyorum. Dolayısıyla tüketmenin de bir o kadar dikkatle yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bazen arkadaşlarım bana takılırlar, çünkü benim kıyafetlerim çok değişmez. Tarzım değişmiyor. Kilomu koruyarak içine girebildiğim sürece problem olmuyor giydiklerim. Zaman zaman bunları renklendiriyor, kendime göre yorumluyorum. Bu konuda danışmanlarımın da katkısı yüksek.

“İyi bir kumaşla üretilmiş, bir terzinin el emeğiyle yapılmış bir kıyafetin kolaylıkla eskimeyeceğini, iyi korunarak, gerektiğinde yamanarak, giyilmeye devam edilebileceğini düşünüyorum.”

Petrokimyadan sonra en çok kirlilik meydana getiren ikinci sektör olan tekstilin ekolojiye verdiği zararları göz ardı edemeyiz, ama diğer taraftan sekiz milyara dayanan dünya nüfusunu çoraptan paltoya nasıl giydireceğimizi de düşünmek zorundayız. Bana göre ekolojiye zarar vermeden dünyayı giydirmek için son zamanlarda dillerden düşmeyen “sürdürülebilirlik” kavramı tek başına yeterli olamaz. Kaç kişi pet şişeden dönüştürülmüş sentetik bir giysi almak ister ki? Bence hayata biraz Prens Charles gibi bakmak lazım.

https://www.dailymotion.com/video/x6v17k6 (Kot Pantolon Üretimi için İhtiyaç Duyulan Su Kullanımı Aral Gölü’nü Çöle Çevirdi! )

https://t24.com.tr/yazarlar/zuhal-seker/prens-neden-50-yildir-ayni-kiyafetleri-giyiyor,28614

http://i-sem.info/PastConferences/ISEM2014/ISEM2014/papers/A3-ISEM2014ID134.pdf

#çevre#su#doğa#tüketim#