Normalleşme sürecinde uyum sağlamayı başaranlar kazanacak

Spread the love

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz, pandemi sonrasında iş dünyasının nasıl şekilleneceğine dikkat çekti. Sadece uzaktan çalışma değil, farklı iş modellerine de hazırlıklı olunması gerektiğine değinen Öztınaz’a göre sürecin kurumlar üzerindeki gerçek etkisini görebilmek için en az altı ay beklemek gerekecek…

Pandemi döneminde aldıkları önlemlerle adeta yeni bir kolektif bilinç oluşturan kurumlar için normalleşme süreci başladı. Ancak iş dünyasının salgın ile sınavı hala devam ediyor. Zira farklı çalışma modelleri, ekip ilişkileri, iş-yaşam dengesi ve kurumların süreç içinde edindiği rol, normalleşme reçetesinin başarı oranını etkiliyor. Yeni dönem için şirketlerin farklı hamleler yapmaya başladığını anlatan PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz’a göre pandemi sınavının iş dünyasına ve ekonomiye yönelik sonuçlarını kısa dönemde önce anlamak zor olacak. Öztınaz; “Yaşadığımız süreçte çözüm üretmek için kolektif çabalara ihtiyacımız var. COVID-19 bir kriz durumunda hep birlikte nasıl hareket edebildiğimizi test etti. Bu sebeple PERYÖN olarak kurumsal tecrübelerimizle elimizdeki bilgileri süzmeye ve tarafları en doğru şekilde bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ancak sürecin iş dünyası üzerindeki etkilerini anlamak zamanımızı alacak” dedi.

KURUMLARIN İHTİYACI: YETKİNLİK…

Mevcut dönemde hızlı karar alan ve çevik davranan kurumların başarılı olduğuna, bu hareket kabiliyetini kazanmak içinse insan kaynakları uzmanlarına önemli görevler düştüğüne değinen Öztınaz, “Normalleşme sürecinde güçlü ya da en büyük kurumlar değil, en çok uyum sağlayanlar dönemi az zararla atlatacak, belki de yeni fırsatlar bulacak. Bu nedenle belirsizlik ortamlarında yönetmeye ve sonuç almaya yetkin kişilere olan ihtiyaç artıyor. Yatırım yapılacak, aranan özellikler arasında ise; girişimcilik, doğru analiz yeteneği, karmaşık problem çözme kabiliyeti ve empati, çeviklik, uyum gösterme gibi konular öne çıkıyor. İş geliştirme yetkinliği ve kurum içi girişimcilik dikkat çeken diğer yetkinlikler arasında sayılabilir” dedi. Salgın döneminin iş dünyasına olan en büyük miraslarından birinin uzaktan çalışma modeli olacağını anlatan Öztınaz, “COVID-19’dan önce iş dünyasında yapılan araştırmalar geleneksel çalışma yöntemlerinin gelecekteki iş modellerine cevap vermediğini bize gösteriyordu. Salgın döneminin bize en büyük mirası olan uzaktan çalışma modeli önümüzdeki süreçte; çalışan deneyimi, performans, kariyer, şirket kültürü gibi pek çok kavrama dokunacak ve değiştirecek” dedi.

“ZOR BİR SÜRECE GİRİYORUZ…”

İş dünyasının zor bir sürece girdiğine değinen Öztınaz; “Gelecek aylar iş dünyası için maalesef zor olacak. Çünkü önümüzde bir resesyon var. STK’lar ve kurumlar olarak yeni çalışma yöntemlerine alışmamız, adaptasyonu kolaylaştırıcı rol oynamamız, konunun yasal mevzuatı ile ilgili altyapıların hazırlanmasını sağlamamız gerekiyor. Çünkü hibrit çalışma modellerinin hayata geçmesi an meselesi” dedi. Pandemi döneminin kurumları üç farklı tipe ayırdığını anlatan Öztınaz, “Pandemiyi nasıl yaşadığımız şirketin liderlik olgunluğuna, coğrafyasına, sektörüne, yaşam döngüsünün neresinde olduğuna göre de değişti.

YANILAN LİDERLER VAR…

Uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin ömrünü pandemiye bağlayan ve çalışanlarını eskisi gibi ofiste görmek isteyen liderler olduğunu belirten Öztınaz, önümüzdeki dönemde iş yaşamında olacak muhtemel değişimlerin de altını çizdi. Öztınaz: “İçerisinde geçtiğimiz dönem farklı çalışma modellerinin doğru yönetilmesinin maliyet konusunda da karlı olduğunu ortaya koydu. Her şey eskisi gibi olmayacak belki ama tamamen de değişmeyecek. Çalışanların belli bir bölümü ofisten çalışırken belli bir kısmı uzaktan çalışmaya devam edecek. Bu hem maliyet yönetimi hem jenerasyonların beklentisi hem de sürdürülebilirlik açısından talep edilecek. Özellikle yetenekleri bünyesinde tutabilmek için şirketlerin anlam sunabilmesi, çalışanın hangi resmin parçası olduğunu gösterebilmesi gerekiyor. Pandemin pek çok açıdan travma oluşturduğunu unutmayalım. Yaşananların çalışanların üzerinde de kalıcı izler bıraktığı malum. Bu nedenle şirket yöneticilerinin ilk başta çalışanlarını anlaması ve sürecin onlara yaşattığı değişimi kavrayabilmesi önemli.”

#yeninormal#pandemi#öztınaz#peryön#yaşamdöngüsü#