Üniversite Tercihi Ciddî Bir Pazarlama Kararıdır

Spread the love

Sonuçlar açıklandı, mezuniyet törenleri yapıldı. Şimdi tercih zamanı. Kimileri iş arayacak, kimileri de üniversite…Gençler üniversite kapısında ciddî bir kararla karşı karşıyalar. Ne olacaklar, ne yapacaklar?

 

Pazarlamayı sadece “çantacı”, “bohçacı” ve “dilenciler”le ilişkilendirenler için “üniversite tercihi ciddî bir pazarlama kararıdır” lafı deli saçması gibi görünse de, şu anda kendini hayat pazarına hazırlamanın önemli bir kavşağında hissedenler için bu sözün çok derin anlamları var.

 

Hepimiz, sahip olduğumuz bütün değerlerimiz ve iş üretme potansiyelimizle belli tezgâhlar açmış durumda değil miyiz?İnsanların beğeni ve tercihlerini kazanmaya, meslek ve birikimlerimizi kullanıp, bir şekilde ekmeğimizi çıkarmaya çalışmıyor muyuz?

 

Hepimiz, hayat tezgâhında kısmetimizin, rızkımızın peşinde koşmuyor muyuz? Kimimizin tezgâhı, dükkânı, değirmeni orada, kimininki burada… Kimi çok, kimi az; kimi kolay, kimi zor kazanıyor.

 

Bugünün tercihleri, gençleri üç-beş-on sene sonra bugünden bilinemeyen belli tezgâhların içine ve başına getirecek.

 

Üniversite tercihi o derecede ciddî ki, bu karar sadece gençlere bırakılmıyor, başkaları da ortak olmaya çalışıyorlar… Üniversiteler, öğretmenler, rehberler, arkadaşlar, kurs hocaları, anne-babalar, eş-dost, akrabalar ve hattâ, hâlâ mahalle sıcaklığı yaşanan yerlerde konu-komşu ve mahalle esnafının da derdidir, bu kararlar… “Puanın nasıl? Nereleri yazdın?”

 

Aman dikkat! Herkesin tercihi kendine. Seçim kriterleri, bakış açıları, hattâ kendi menfaatleri aynı noktada buluşmuyor. Karara ortak olanlara dikkat etmeli, tercihleri kendileri için mi yapıyorlar, gençler için mi?

 

Pazarlama, insanlara faydalı olmak, ortaya fayda ve değerler koymak, bunların farkına varılmasını sağlamak, faydadan fayda, değerden değer üretmekle ilgili. Bu bakımdan hepimiz pazarlama işindeyiz.

 

Dolayısıyla, üniversite tercihleriyle gençler, ömürlerince insanlara nerede, nasıl ve ne derecede faydalı olabilecekleri konusunda önemli bir adım atıyorlar.

 

Ondan ötesi nasip meselesi…

 

Yarın sönecek popülerliklerin, parayla üfleyen medya pazarlamacılarının, yakından ve uzaktan gelen talep ve seslerin câzibesi bir yana, gençlerin, “Hayatta ne yapmak beni heyecanlandırır, benim için en değerli, en sevgili olan nedir?” sorusuna odaklanmalarında fayda var.

 

Aşk imiş her ne var âlemde

İlm,bir kıylü kâl imiş ancak…