“Taklit etmeyin, eski köye yeni adet getirin”

Spread the love

Okan Üniversitesi Moda Tasarımı Bölümü ve Singer işbirliğiyle, üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi’nde kurulan “Singer Dikiş Atölyesi”, 4 Ekim 2012 Perşembe günü Singer Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak ve ünlü modacı Barbaros Şansal’ın katıldığı törenle açıldı.

Açılışın ardından öğrencilerle söyleşi yapan Barbaros Şansal’ın “Elbise giyilmez, içine girilir. Nerden açıldığı belli olmasın ki giyen istediğine açtırsın” sözü öğrenciler tarafından uzun süre alkışlandı. Okan Üniversitesi ve Singer işbirliği ile üniversitenin Tuzla Kampüsü’nde kurulan Singer Dikiş Atölyesi, 4 Ekim 2012 Perşembe günü Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Vardar, Moda Tasarımı Bölümü Koordinatörü İdil Tarzi, Singer Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak ve ünlü modacı Barbaros Şansal tarafından açıldı. Açılışta, öğrencilere modanın inceliklerini ve elbise tasarımında dikkat edilmesi gereken noktaları anlatan Şansal, öğrencilerle birlikte çanta ve cep telefonu kılıfı dikti. Törenin ardından öğrencilerle söyleşi düzenleyen Barbaros Şansal, son dönemlerde pamuk, ipek ve keten kullanımından polyester kumaş kullanımına geçilmesinin sağlık açısından çok sakıncalı olduğunu söyledi. Öğrencilere, tasarım konusunda kendilerini geliştirebilmeleri için taklit etmeyip gözlem yapmalarını öneren Şansal, “Genç tasarımcılara baktığımda aynı tarz elbiseler diktiklerini görüyorum. Ama farklı olanlar aradan sıyrılabiliyor. Başkasının yaptığını taklit etmeyin. Eski köye yeni adet getirin. Üretin, yenilikçi olun” dedi. Kendisinin imkansızlıklar içinde yetiştiğini ve 10 yıl iş tecrübesi, 10 yıl da deneyimle bir şeyleri başardığına inandığını belirten Şansal, “Müthiş bir okulunuz var. Harika bir ortam. İmkanlarınız çok fazla. Bu imkanları olumlu yönde kullanın” diye konuştu.

“TÜRK KADINININ VÜCUDU ÜÇGEN”
Barbaros Şansal, bir öğrencinin, “Türk kadınının vücut tipi için genellikle ‘armut tipi’ benzetmesi yapılıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine, “Yok öyle bir şey. Türk kadınının vücudu, ya aşağı ya da yukarı üçgen. Göğsü büyük, kalçası küçük ya da kalçası büyük, göğsü küçük. Aslında bu, tüm Ortadoğu kadını için geçerli. Bu, yaşam kalitesiyle ilgili. Çünkü hareket etmiyorlar” dedi. Söyleşinin ardından Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Vardar, katılımcılara teşekkür plaketi takdim etti.