Ecocotton Türk tüketicilerle buluşuyor

Spread the love


Egem Tekstil, yüzde 100 organik ürünlerden oluşan ev tekstili markası Ecocotton’u, 10 yıllık yurtdışı deneyiminden sonra şimdi Türkiye’de bayi ağı oluşturarak Türk tüketicilerine sunuyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de  organik ürün kullanımı konusunda artan  bilinç düzeyi, organik ev tekstili alanındaki talebi hızlı bir ivmeyle yükseltiyor. Çevreye duyarlı, sağlığına ve konforuna düşkün bilinçli tüketicilerin bu talebi doğrultusunda Türkiye’nin başarılı tekstil firmalarından  Egem Tekstil, ekolojik ev tekstili ürünlerinden oluşan Ecocotton markasını Türk tüketicileri ile buluşturuyor. Türkiye’nin en iyi pamuğu olan Ege pamuğundan üretilen, GOTS sertifikasyonuna ( Global Organik Tekstil Standartı) sahip, yüzde yüz organik ürünlerden oluşan Ecocotton, yurtdışı pazarlarda edindiği 10 yıllık deneyimi ile Türk tüketicilerinin karşısına çıkıyor. Egem Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Uzunoğlu, organik tekstil deneyimleri, üretim kapasiteleri, ürün kaliteleri ve zengin koleksiyonları ile organik ev tekstili konusunda Türkiye’de büyüyen talebi karşılamaya hazır olduklarını açıkladı. Uzunoğlu, bu amaçla başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere tüm Türkiye’de yaygın bir bayi ağı oluşturma çalışmalarının büyük bir hızla devam ettiğini  belirterek “ Yurt dışında beğeniyle kullanılan, Türkiye’nin ilk organik ev tekstili markası Ecocotton’u tanıtmak için 16 – 20 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen CNR Evteks 18. İstanbul Ev Tekstili Fuarı’nda olacağız. Özgün tasarımları, özenli dikimi, saf ve doğal özellikleri ile nevresim, havlu, bornoz başta olmak üzere tüm ürünlerimizi standımızı ziyaret edenlerle tanıştıracağız” dedi. Naturel, Marine ve Ottoman olmak üzere üç farklı konseptte hazırlanan Ecocotton koleksiyonu, tarladan ambalaja kadar tüm üretim aşamalarını kapsayan organik tekstil üretim standartlarını evlere taşıyor.

Denizli’nin ihracatında geçtiğimiz yıl dereceye giren firmalar ödüllerini “İhracatın Yıldızları 2011” töreninde aldı. Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından düzenlenen “İhracatın Yıldızları 2011 Ödül Töreni” Karahayıt’taki Colossae Otel’de yapıldı. Törene, Ekonomi Bakanı Çağlayan, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Denizli Belediye

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan “Yeni teşvik sistemiyle Denizli Türkiye’nin en fazla parlayan yıldızı olacak” dedi

Başkanı Osman Zolan, AK Parti Denizli milletvekilleri Nihat Zeybekci, Mehmet Yüksel ve Bilal Uçar, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, oda başkanları, sanayici ve işadamları katıldı. DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, törenin açılış konuşmasında, Türkiye ekonomisindeki tüm olumlu gelişmelere rağmen
Standard&Poor’s’un ülkemizin notunu durağana çevirmesini anlamakta zorluk
çektiklerini belirtti. Kocasert, “Bu noktada maalesef iyi niyet görmek mümkün değil” dedi. Bakan Çağlayan ise, “Bizim atalarımıza borcumuz var” diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugünü bize hediye eden Atatürk olmak üzere, şehitlerimize ve atalarımıza minnet borcumuz var. O günlerde
topla tüfekle yapılan mücadeleyi, üretimle, yatırımla, istihdamla, ihracatla yapan bir ülke haline geldik. Otomobilimizi uçağımızı, helikopterimizi de yapacağız.”
“YÜKSEK TEKNOLOJİ”
10 yıl önce bunu söyleyenlere deli gözüyle bakıldığını ifade eden Bakan Çağlayan, “Ama Türkiye bugün bunu başardı. Türkiye’nin büyümesinde gelişmesinde yatırımında üretiminde ve istihdamında ihracatı kendimize hedef olarak koyduk. Aynı zamanda bir hizmet ihracatçısı olduk. Geçen yıl 40 milyar dolar hizmet ihracatı gerçekleştirdik. 20 milyar dolar hizmet ithalatı yaptık. 20 milyar dolar fazla verdik” dedi. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı teşvik yasasını yaptıklarını kaydeden Bakan Çağlayan, “Yeni teşvik sistemiyle Denizli
Türkiye’nin en çok parlayan yıldızı olacak.  İşadamları yeni yatırımlar alacak. Türkiye teşvik sistemiyle büyürken dünyanın en önemli ülkesi olmaya devam edecek. Avrupa’nın ortalama yaşı 45, Türkiye’nin 29  Genç nüfusumuz çok önemli. Bu nüfus bizim için büyük avantaj olacak. Önümüzdeki 10 yılda Avrupa’da 1 milyon 600 bin şirket, işi devredeceği çocuğu olmadığı için kapanacak. Ama biz çocuklarımıza devretmeye başladık. Türk firmaları birer birer Avrupalı firmaları satın almaya başladı. Bizim istediğimiz Türkiye buydu. Dünyada ihracat yapmadığımız ülke yok. 20 binden fazla ürün satıyoruz. Bundan sonra yaptığımız ürünleri artık yüksek katma değerli ve teknoloji katarak üreteceğiz” diye konuştu.

“MALKOÇOĞLU GİBİ OLDUM”

Yıldızlara ödül

Türkiye’nin eskisi gibi borç almadığı için emir de almadığını belirten Çağlayan, “Şimdi bu durumda faiz lobisi tekrar gözünü Türkiye dikerek Türkiye’nin hak etmediği bir şekilde bir puanla karşı karşıya bırakarak yeniden Türkiye’yi riskli ülke haline getirmeyi, faizleri yükseltmeyi amaçlıyor. Hevesi kursağında
kalacak. Artık o dönemleri geride bıraktık. Türkiye’nin yeni idealleri var. 10 yıl önce 10 dakika sonra ne olacağını bilmeyen Türkiye, şimdi 10 yıl sonrasının planlarını yapıyor. Artık belli bir hedefi olan Türkiye var. 2023’te dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına girmeyi istiyoruz. 2023’te şuanda 135 milyar dolar olan ihracatımızı 500 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Bundan 10 yıl önce sadece 3 bin 500 dolar olan kişi başına milli gelirimizi bugün gelmiş olduğumuz 10 bin 444 doları da yeterli bulmayıp 25 bin dolar seviyesine çıkartmak istiyoruz. Yapar mıyız? Bal gibi yaparız” diye konuştu. Konuşmaların ardından 2011 yılında en fazla ihracat yapanlara ödülleri Bakan Zafer Çağlayan tarafından verildi. Ödül töreninin ardından Denizli Valisi Abdülkadir Demir,
DENİB Başkanı Süleyman Kocasert ve diğer protokol üyeleri, Bakan Zafer Çağlayan’a Yatağan Palası ve Kılıcı hediye etti. Kılıcı eline alan Çağlayan ‘Malkoçoğlu gibi oldum’ diyerek herkesi güldürdü